20 Aralık 2010 Pazartesi

Lay me down, Take it slow !

Benim gözümde gerçek müzisyenliğin kriterlerinden biri; canlı performanslarda albüm kayıtlarının üstüne çıkabilmek, yaratıcılık ve doğaçlamada sınır tanımamaktır.
Bu kriteri en iyi şekilde karşılayan gruplardan biriside işte hemen üstümüzde bulunan beyefendiler. Abartıya kaçmayan, uzatsa bile sıkmayan, doğaçlama çalsa bile grupta senkronu bozmayan beyler.



Şimdi canlı çalınan kaydını o kadar övdük ama parçanın orjinali de kötü değil tabi, çokta güzel aslında. Ancak Canlı kaydının giriş kısmına (ecnebice intro) ve süresinin neredeyse 3 kat uzunluğuna bakınca daha en başında ne kadar değişik bir parçayla karşılaşacağımızı farkediyoruz. Ayrıca parçanın sözlerine bakınca da çok seksi bir parça olduğunu farkediyoruz. aylaykit

Sahneye kravat ile çıkan adama da her zaman için saygım olmuştur. Yaptığı işe verdiği ehemmiyetin bir göstergesi. Takdir ettim, aferin evladım...

Hiç yorum yok:

The World is a Deaf Machine